diyarbakır
 
  googlede ara
  anket
  haberler
  Galeri
  sayısal loto
  videolar
  rüya tabirleri
  canlı tv
  radyo
  türkçe-ingilizce sözlük
  hava durumu
  tvde bugün
  özlü sözler
  oyunlar
  msn arama
  müzikler
  şiir dinle
  iller tanıtımı
  gazeteler
  uydudan yerini gör
  film
  tamindir
  bilgi yarışması
  hesap makinesi
  DİYARBAKIRI TANIYALIM
  => ŞAİRLER VE YAZARLARI
  => SİLVAN
  => HANİ
  => ÇÜNGÜŞ
  => BİSMİL
  => ÇERMİK
  => ÇINAR
  => dicle üniversitesi
  FİZİK KONU ANLATIMI
  DOSTLAR
  grup yorum bir ülkeyi yangın sarar
ŞAİRLER VE YAZARLARI


1.Ahmet Arif(1927--1991): Şair, orta öğretimini Diyarbakır'da tamamladı. DTFC Felsefe Bölümü'nde okudu.1950'li yıllarda gazetelerde düzeltmenlik, sayfa sekreterliği gibi çesitli görevler yapmıştır. 1968'de yayınlanan "Hasretinden Prangalar Eskittim" adli kitabı 38. baskıya ulaştı. 2.Ahmed Mürşidi(1689--1761) : Alim, medrese öğreniminden sonra, Birecik'li Şeyh Ebubekir'in tarikatına girdi. Ahmediye adlı pendamesiyle ünlendi. Mürşid'in öbür eserleri: Yusuf ve Züleyha, Mevlud'i Nebi, Viladedi Hümayun Risalet penahi dir. 3.Ali Emiri(1857--1924): Arastırmacı, tezkire yazarı. Ömrü kitap okumak, yazmakve toplamakla geçen Ali Emiri'nin zengin bir kütüpphanesi vardı. Vefatından sonra bu kitapları Fatih Millet Kütüphanesine konulmuştur. Tezkirei Suara'yi Amid, Osmanlı Vilayet-i Şarkiyesi, Osmanlı Şehirleri, Diyarbekir'li Bazı Zevatin Terceme-i Halleri gibi eserleri bulunan Emiri, 32 sayı yayınlanan Osmanlı Tarih ve Edebiyatı dergisini ve 6 sayılık Amid-i Sevde dergisini çıkardı. 4.Amidi: Ebülkasım Hasan b. Birs b. Yahya, Basra'da doğmus olmakla birlikte aslen Diyarbakır'lıdır. Doğum tarihi bilinmeyen Amidi m.981'de vefat etmiştir. İyi bir şiir eleştirmeni olan Amidi ,aynı zamanda hattad idi. 5.Amidi: Ebülhasan Seyf-üd-din el Amid 1156 da şehrimizde doğdu. 12.yy'ın ünlü alimlerden olan Amidi, fıkıh, hadis, felsefe, tıp ilimleri tahsil etti. Özellikle fıkıh ve felsefede devrininin en önemli otoritesiydi. Otuza yakın eseri vardır. 6.Altınmeşe Izzet(1945-): Halk müziği sanatçısı. 1977'de TRT sanatçısı oldu. Halk müziğine kendine özgü bir yorum getiren Altınmeşe kendi yöresinden derlediği türkülerle tanındı. 7.Asena Orhan(1922-): Oyun yazarı. 1954-55 tiyatro mevsiminde Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneye konan "Tanrılar ve Insanlar"la oyun yazarlığına başladı. Tarihsel konuların eserlerinde önemli bir yer tuttuğu gözlenen Asena'nın kimi eserleri: Hürrem Sultan, Simavnalı Şeyh Bedrettin, Atçalı Kel Mehmet, Tohum ve Toprak, Yalan, Korku. 8.Aytaç Hamid(1891-1982): Hattat. Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ögrenime basladiktan bir yil sonra okulu birakip hat dersleri almaya basladi. Eserleri birçok Islam ülkesinde genis ilgi gördü. Sisli Camiisi Yazilari,Sögütlüçesme Camii Kusak Fetih süresi,Tarabya Camii Kubbe yazilari önemli eserleridir. 9.Beysanoglu Sevket(1920-): Arastirmaci, yazar .Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ;avukat . Çesitli dergi ve gazetelerde siir,,arastirma,deneme yazilari yayinlayan Beysanoglu'nun Diyarbakir Kültür ve Tarihi'nin günyüzüne çikartilmasinda önemli çabalari oldu. Bazi kitaplari iyarbakir Folkloru ,Ziya Gökalp ,Diyarbakir'li Fikir ve Sanat Adamlari,Bütün Cepheleriyle Diyarbakir,Kisaltilmis Diyarbakir Tarihi ve Abideleri,Anitlari ve Kitabeleriyle Diyarbakir Tarihi. 10.Binyazar Adnan(1934-): Elestirmen .1960 lardan bu yana Varlik,Papirüs,Türk Dili,Milliyet Sanat gibi dergilerde elestirileri yapti. Bazi kitaplari: Toplum ve Edebiyat ,Dedem Korkut'tan Öyküler,,Agit Toplumu. 11.Cemili(1465-1543): Sair, Diyarbakir'in Sah Ismail'in eline geçmesinden sonra Istanbul'a gitti. Siirlerinin büyük bir bölümünü çagatay lehçesi ile yazdi. Topkapi Sarayi kitapliginda bulunan divani daha çok Ali Sir Nevai'ni siirlerine nazirelerden olusmaktadir. 12.Gökalp Ziya(1876-1924): Yazar, Abdulhamid'e karsi gizli örgüt çalismalarina katildigindan dolayi hapsedildi ve sürüldü.Sürgün yeri olan Diyarbakir'da Ittihat ve Terakki Partisini örgütlemeye çalisti,gazete çikardi.1923'de Diyarbakir Milletvekiliseçildi.1924 Ekim'inde Istanbul'da öldü. Kitalaridan bazilari :Türkçülügün Esaslari,Saki Ibrahim Destani,Altin Isik. 13.Çetin Hikmet(1937-): Politikaci,1960 da Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. DTP de çalisti.1974 de politikaya atildi. Devlet Bakanligi, Disisleri Bakaligi, Basbakan Yardimciligi görevlerinde bulundu. 14.Gülseni Ibrahim(1452-1533): Halveti'ligin bir kolu olan Gülseni Tarikati'nin kurucusu. Iki yasinda öksüz kaldi. Ilk ögretimini amcasinin yaninda tamamladi. Maveraünnehir ve Tebrize gitti. Sah Ismail'in baskisindan dolayi tekrar Diyarbakir'a geldi. Daha sonra Misir'a gitti. Ömrünün sonlarina dogru Istanbul'a çagrildi. Birçok mürsid edindi. Misir'a döndükten sonra bir veba salgininda vefat etti. 15.Güzelses Celal(1900-1959): Folklorcu. Diyarbakir yöresi folkloru üstüne arastirmalar yapti. 1943'de Diyarbakir Halk Musiki Cemiyeti'ni kurdu. Döneminin en ünlü ses sanatçilari arasinda yer aldi. 16.Ibn-ül Ezrak(1116-1176): Tarihçi Silvan'da dogdu. Tarihi Meyyafarikin adli eseriyletanindi. 17.Molla Çelebi(?-1655): Sultan IV. Murat Bagdat seferinden dönüsünde Diyarbakir'da Molla Çelebi'yle görüstü. Kendisini Istanbula götürdü. Burada Es ile adli kitap hazirladi. Daha sonra Red ve Kabul,Dogunun Serhi ve Fevibe adli kitablari yazdi. 18.Müderris H. Ragip(1786-184): Alim. Medrese ögretiminden sonra çesitli memurluklarda bulundu. Hüsrev Pasa medresesindeki müderrisliginden sonrakendi medresesinde ögretime basladi. Çesitli dinsel konularda 30'u askin eseri vardir. 19.Necmioglu Tuncer(1936- ): Sinema ve tiyatro sanatçisi. Tip Fakültesinde ve ITÜ Makine Bölümünde ögrenim gördü. Ögrenim yillarinda tiyatro çalismalari basladi. Filmlerinden kimileri:Kizilirmak Karakoyun,Kuma,Pir Sultan Abdal. 20.Nesimi(?-1404): Divan sairi. Hayatina dair kesin bir bilgi yoktur. Asil adi Imadeddin'dir. Ölüm tarihi kimi kaynaklarda 1417 kimilerinde 1418 olarak da belirtilmektedir. Siirleri dönemin bir çok sairini etkilemistir. Kendisinin de Mevlanadanetkilendigiileri sürülmektedir. Çesitli nazireler yazmistir. Esterabadli Fazlullah'in yaymaga çalistigi Hurufiligi benimsedi. Bu mezhebin önde gelen savunuculari arasinda yer aldi. Ülkenin çesitli yerlerinde dolasarak siirleriyle yaymaya çalisti. Bu, yöneticileri rahatsiz etti. Misir Çerkez Kölemenleri hükümdari El-Müeyyed Seyhin emriyle Sam'da derisi yüzülerek öldürüldü. Cesedi bir hafta halka gösterildi. Eserleri arasinda Türkçe ve Farsça divan en önemlileridir. 21.Ozankaya Özer(1937): Bilim adamı yazar. Kulp'ta dogdu.1959 da Siyasal Bilgiler Fakultesini bitirdi. Ayni yıl Sosyoloji Asistanı oldu. "Üniversite Ögrencilerinin Siyasal Yönelmeleri" konulu doktora tezi 1966 da yayınlandı. 22.Ozansoy Faik Ali(1875-1950): Sair. 1901'de Mülkiye Mektebi'ni bitirerek ,kaymakamlik,mutasarriflik ve çesitli memurluklarda bulundu. Daha sonra mülkiyedeFransizca ögretmenligi yapti. Ögretim yillarinda "Kehkesana Karsi" siiriyle Servet'i Fünu anlayisiyla,özellikle Abdülhak Hamid ve Tevfik Fikret'in etkisiyle siirler yazdi.1908 sonrasinda daha bagimsiz siire yöneldi. Son siirleri 1927'lerde Günes dergisinde yayinlandi. 23.Öngören Ferit(1932-): Yazar ,karikatürcü.1958'de Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi ve Avukatliga basladi. Daha sonra karikatüre yöneldi. Ressamlik yapti.1966 da Lastik-is Sendikasinin yayin organi Lastik-Is i çikardi. Filiz, a, Yelken,Köprü,Ataç,Degisim,Siir Sanati ,Yeni a gibi dergilerde yazdi. Ayrica, ilk çaglardan günümüze degin Anadolu siirinin evrimini inceleyen arastirmasinin bir bölümü de soyut dergisinde yayinlandi. 24.Özsezgin Kaya(1938-): Eleştirmen. İlk ve orta öğretimini Diyarbakır'da tamamladıktan sonra DTC Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünde ögrenim gördü. Çesitli okullarda sanat tarihi ögretmenliği yaptı. Sanat yaşami resimle basliyan Özsezgin,üç sergi açtiktan sonra elestirmenlige yöneldi. Vatan ve ulus gazetelerinde Pazar Postasi,Sanat ve Sanatçilar,Papirüs,Milliyet Sanat gibi dergilerde ressamlar ,sergiler üstüne deneme ,elestiri yazilari yayinlandi. Çesitli jürilerde ve Ankara Radyosunun Sanat Dünyasi programinda görev yapti, "Prometheus'un Dönüsü"adli deneme-elestiri adli eseri 1965'te yayinladi. 25.Öngören Veysel(1931-): Sair Afyon lisesini bitirdi. Bir süre Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde okudu. Ögrenimini yarim birakti. Diyarbakir'in Hacikan Köyü'ne yerlesti. Daha sonra Ankara'da DTC Fakültesi Felsefe Bölümüne girdi. TRT Dis Haberler Servisinde,Vatan gazetesinde çalisti. Dost ,Ankara Birligi,Türk Dili,Türkiye yazilari gibi dergilerde yayinlanan siirleriyle yazin çevrelerinde ilgi uyandirdi. Siirlerinde yöresel deyisten kaynaklanan özgün bir söylem gelistirdi. Ilk eseri Remo ve Salo'dur(1980). 26.Pamukçu Mahir(1912-): Bilim adami. 1938 de Veteriner Fakültesini bitirdikten sonra ayni fakültede asistan oldu. Doktora için Amerika'ya gönderildi.1948 de yurda döndü. 1952 de doçent, 1967 de profesör oldu. 1957-1959 arasinda ABD, Wisconsin Üniversitesinde patoloji dersleri verdi. 1960 da kurucu mecliste görev yapti. Pamukçu veterinerlik alanindaki çalismalarini üniversite disinda ,uluslararasi kogrelerde de ortaya koydu. Bir çok teblig ve inceleme hazirladi. Bunlardan en önemlisi hayvanlarda egreltiotunun yaptigi hastaliklara iliskindir. Bu bitkinin kansere neden oldugunu ortaya çikardi. 27.Said Pasa(1832-1891): Osmanli devlet adami,yazar.1849'da vilayet kalemine yazici oldu. 1848 de mektupculukta yükseldi. 1872 de Elazig mutasarrifligina getirildi.1874 de Maras ,daha sonra Mardin ve Mus ta mutasarriflik yapti. Bu süre içinde yazdigi 10 ciltlik genel tarih kitabi mirat-ül iber'in 9. Cildi basildi. Sonuncusu da yazma olarak Istanbul müze kitapligindadir. Diyarbekir Tarihi adli çalismasiyla da 1884 tarihli Diyarbekir Salnamesinin 2.bölümünü olusturdu. 28.Nazif Süleyman(1869-1927): Sair,yazar. Gördügü özel ögrenimle Farsça,Arapça ve Fransizca ögrendi. Diyarbakir Vilayet Matbaasi Müdürlügü ve Diyarbakir Gazetesininbas yazarligini yapti. II. Abdulhamit yönetiminden kaçti. Paris'e gitti ve orada Mesveret gazetesini çikardi. Yurda dönüsünde 12 yil Bursa'da zorunlu oturma cezasina çaptirildi. Mesrutiyet'ten sonra Basra,Kastamonu,Musul,Trabzon ve Bagdat valiliklerinde bulundu. 1915'te Istanbul'a yerleserek Halk,Ileri,Hadisat gazetelerinde yazdi;Halk'in bas yazarligini yapti. Istanbul'un isgalini protesto amaciyla yazdigi "Kara Bir Gün" yazisi ve ayni yönde verdigi konferanslar nedeniyle Malta'ya sürüldü.1922 de yeniden Istanbul'a yerlesti. Yasaminin sonuna degin burada kaldi. Resimli Gazetede çalisti. Süleyman Nazif'in hayati 1894-1895'de Diyarbekir Vilayeti Salnamesi'ni hazirlamasiIle baslar.1898 de Servet'i Fünun'da siirleri yayinlandi. Mesrutiyet Döneminde yazdigi tarih,elestiri,ani türündeki yazilariyla basari kazandi. 29.Taranci Sitki Cahit(1910-1956): Sair. Ilkokulu Diyarbakir'da okudu. Daha sonra Saint Joseph ve Galatasaray Liselerinde ögrenim gördü. Ögrenimine Mülkiye Mektebive Paris Siyasal Bilgiler Fakültesinde devam etti. 1940’da II. Dünya Savasi nedeniyle yurda döndü ve asker oldu.Anadolu Ajansi ve Çalisma Bakanligi’nda çevirmen olarak çalisti. Tedavi için gittigi Viyana’da öldü. Taranci’nin ilk siirleri 1930’larda Muhit ve Servet-i Fünun dergilerinde yayinlandi.Ilk yillarda, A. Hamdi Tanpinar ve Necip Fazil’dan, sonraki yillarda ise Baudlaire’den etkilendi. Varlik, Yaratilis, Istanbul gibi dergilerde siirleri yayimlandi. Taranci’nin baslica eserleri:Ömründe Süküt, Otuzbes Yas, Düsten Güzel, Sonrasi. 30.Timur Taner(1935-....): Bilim adami. Mezun oldugu Siyasal Bilgiler Fakultesine 1959’da asistan oldu. 1964’de “Modern Demokrasilerde ve Türkiyede Kuvvetli Icra “ adli teziyle doktor, 1968’de doçent oldu. Eserleri: Amerikan Demokrasisi(çeviri),Türk Devrimi, Tarihi, Anlami ve Felsefi Temeli, Osmanli Toplum Düzeni. 31.Karakoç Sezai(1933-....): İlk öğrenimini Ergani’de, orta ögrenimini Maraş Ortaokulu ve Gaziantep Lisesinde parasız yatılı olarak tamamladı(1950). Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdikten sonra Maliye Bakanlıgı Mülkiye Müfettiş Muavinliği (1956-59), Gelirler Genel Müdürlüğü Kontrolörlüğü (1959-65). 1965’de görevinden ayrılarak Babıali’de Sabah gazetesinde (1965-68) fikra yazarlığı yaptı. 1960’da kurduğu Diriliş Dergisini, verdiği aradan sonra 1966’da yeniden çıkarmaya başladı. 76-78 döneminde gazete boyutunda 60 sayi çikardi. Ekim 79’dan itibaren yayını aralıklı olarak sürdürdü. Diriliş 1988’den itibaren haftalık dergi olarak çıktı. İkinci yeni akım şairleri ile biçimsel benzerlikler taşısa da şiirlerinin kaynakları itibari ile bağımsız bir çizgi tutturduğu kabul edilen Sezai Karakoç, yaşayan en büyük şairlerimizdendir. Hikayeler kitabı ile 1982’de Hikaye Ödülünü kazandığı Türkiye Yazarlar Birliği’nin 1988’de Üstün hizmet ödülünü aldı. Kendisinin kurduğu Diriliş Partisi’nin (DIRIP) Genel Başkanlığını sürdürüyor. Başlıca eserleri: Körfez(1959), Şahdamar(1962), Hızırla Kırk Saat(1967), Sesler(1968),Taha’nın Kitabi(1968), Gül Mustusu(1969), Siirler I‘den Siirler VIII’e kadar kitap serisi, Bati Şiirlerinden(1976),Hikayeler I ve Hikayeler II adlarında hikaye kitapları, Çağ ve İslam kitap serileri, Düşünceler kitapları, Diriliş Muştusu gibi eserleri bulunmaktadır. 32.Mıgırdiç Margosyan(1938-....): Diyarbakır’ın Hançepek Mahallesinde doğan Margosyan, ortaokuldan sonra öğrenimine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde devam etti. 1966-72 yılları arasında Üsküdar Surp Haç Tibrevank Lisesi’nde felsefe, psikoloji, ermeni dili ve edebiyat öğretmenliği ve okul müdürlüğü yaptı. Daha sonra öğretmenliği bırakarak ticarete atıldı. Edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Öyküleri Marmara Gazetesi’nde yayımlandı. 1988 yılında ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukçuyan Vakfı Edebiyat Ödülünü aldı. Ermeni yazınında taşra edebiyatının son temsilcisi olarak bilinmektedir.
 
   
GÜNÜN SORUSU  
  Günün birinde bir padişahın kızı evlenecek olmuş. Düğün hazırlıkları sırasında Padişah Vezirini çağırıp kızının çeyizi için altın yaptırmasını istemiş.
Ama 10 tane kuyumcudan 10'ar gramlık 10 adet altın yaptırmasını istemiş.
Bir süre sonra kuyumcular altınları hazırlayarak sarayda toplanmışlar. Fakat habercilerden biri, bir kuyumcunun altınaları 1'er gram eksik hazırladığını Padişaha ispiyonlamış. Bunu duyan Padişah sinirlenerek Vezirini yanına çağırmış.
Vezir bu ne rezalet demiş, bu rezaleti temizlemen için seni bi testten geçirecem demiş.
Vezire bir tane tartı vermiş ve demiş ki sadece 1 kez tartma hakkın var ya hile yapan kuyumcuyu bulursun ya da kelle demiş.
 
İYİMSER OLMAK  
  Hastahanenin bir koğuşunda üç kötürüm bulunuyordu.Bunlardan
koğuşa ilk gelen pencerenin önüne,ikincisi ortaya,üçüncüsü ise kapı
kenarına yatırılmıştı.
Ortadaki hasta iyimser bir adam olduğu için,neşeli konuşmalarıy-
la ötekileri eğlendiriyor ve kederlerini azaltmaya çalışıyordu.
Soğuk bir kış gecesi,pencerenin yanındaki hasta öldü.Onu kaldırdık-
tan sonra ortadaki hastayı pencerenin önüne,kapının yanındakinide
ortaya yatırarak,boşalan yere yeni bir hasta getirdiler.
Pencerenin önüne alınan iyimser hasta,dışarıda gördüklerini anlatmaya
başladı.
Yol kenarındaki parkı,dev çınar ağaçlarını,cıvıldaşan kuşları
işlerine koşan insanları,neşeli çocukları ve karşı dağlardaki çiçek
dolu tarlaları uzun uzun anlatarak,çaresiz durumdaki arkadaşlarını
rahatlatıyordu.Adam kısa bir süre sonra,gelip geçenlere isimler tak-
maya başladı.Öteki hastalar,artık sabah işe gidenlerin,seyyar satıcı-
ların ve akşam vakti yorgun argın eve dönenlerin öykülerini dinleye
dinleye,onları gözleri önünde canlandırıyordu.
Kısa bir süre sonra hastahanenin ruha ağırlık veren havası dağıl-
mış ve türlü geçmek bilmeyen can sıkıcı saatleri tatlı öyküler doldur-
muştu.Bir gün ortadaki hastanın aklına bir fikir geldi.Eğer pencere-
nin önündeki hastaya birşey olursa oraya kendisi geçecek ve onun öy-
külerini dinlemektense,dışarıdaki renkli ve canlı yaşamı kendi göz-
leriyle görecekti.Bu düşünce günlerce kafasına yer etti.Yattığı yer-
den hep bunu düşünüyor ve çareler araştırıyordu.Sonunda onuda buldu
Pencerenin önündeki hastaya bazen kalp krizleri geliyordu.Adam bu
durumda komodinin üzerindeki ilacına güçlükle uzanıyor ve odada hasta
bakıcı olmadığından ilacı kendisi alıyordu.
Bir gece,pencere önündeki hastaya yine bir kriz geldiğinde,ortadaki
hasta büyük bir gayretle doğrularak onun ilacını devirevirdi.Şişe
yere düşmüş ve paramparça olmuştu.Ertesi sabah,pencerenin önündeki
hastayı ölü buldular.Ve onu kaldırdıktan sonra,ortada yatan hastayı
cam kenarına geçirdiler.Adam göreceği manzaranın heyecanıyla dışarıya
baktığında beyninden vurulmuşa döndü.!
Pencerenin bir kaç metre ötesinde,simsiyah bir duvardan başka
hiç birşey yoktu..

 
kuru kemik kaldın daha nereye koşuyon böyle?  
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol